HİSDER (Hikmet İlim ve Sanat Derneği) in Meram Uluslararası Gençlik Akademisinde 4 Mart2019 tarihinde düzenlediği Pazartesi toplantılarında Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümü Genel Sosyoloji ve Metodoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Hakkı AKIN tarafından “Aliya İzzetbegoviç” hakkında dernek üyelerine bilgi verdi.

Prof. Dr. Mahmut Hakkı AKIN konuşmasının başında genç yaşta tanıma fırsatını bulduğu Aliya İzzetbegoviç’in tüm derdinin İslam dünyasının sorunlarını ümmetçi bir bakış açısıyla çözmeye çalışan siyasetçi ve düşünce adamı olduğunu belirtti.

            Yurtiçi ve yurtdışında Aliya ile ilgili pek çok programlara katıldım. O diziler yoluyla tanıtılmak isteniyor.1925 yılında Bosna Hersek’in BosanskiSamaç kasabasında dünyaya gelen Aliya ismini dedesinden almıştır. Babaannesi Sıdıka Üsküdarlıdır. Babası yatalak olduğu için dini eğitimini annesinden almıştır. Kendisi sorularıma tüm cevapları İslam’da buldum, demiştir. Balkanlarda tekke kültürüne uzak bakan, Afgani ekolünün etkisiyle tasavvufa mesafelidir. Geleneksel çizgiden uzaktır. Bosna’da siyasi bir kişi olduğu için bizdeki kadar ön planda değildir.

Ölümünden sonra Aliya hakkında zehir zemberek açıklamalar yaptılar. İfrat ve tefritten uzak durmalıyız. Aliya İzzetbegoviç parti kongresinde kendi resimlerinin asılmasına, kendisine anıt mezar yaptırılmasına karşı çıkmış bir adamdır. 60 metrekare bir apartman dairesinde yaşayan İzzetbegoviç otobiyografisinde “Cumhurbaşkanı olarak ölmek istemiyorum.” diyerek kazandığı seçim sonrası istifa etmiştir.

           Gençlik yıllarında Genç Müslümanlar Teşkilatı’na üye olan Aliya,Tito döneminde komünist sistemine karşı çıkarak 21 yaşında protesto gösterilerinde bulununca yargılanarak 1946-49 yıllarında üç yıl hapis yattı. Cezaevinden çıktıktan sonra hukuk okumak istemiş, bu isteğine ailesi karşı çıkmasına rağmen hukuk okumuştur.Tito, Stalinist değildi. 1960’lı yıllarda İslami faaliyetlerde baskıya rastlanılmaz. Sadık Muhammet Ali, İhvan-i Müslim’in eserlerini Boşnakçaya çevirir. Takvim dergisinde yazılar yazan Aliya İzzetbegoviç “İslam Deklarasyonu” adlı eserini kaleme alınca ikinci kez cezaevine girer. Müslüman dünyasının sorunlarına eserlerinde yer verir. Yeniden İslamlaşma politikasına dönülmesine gereği üzerinde durur.

İran Devrimi’nden sonra Bosna’da Müslümanlar üzerinde baskılar artar.“Doğu ve Batı Arasında İslam” adlı eseri yayınlanır. 14 yıl ceza alır, 6 yıl hapis yattıktan sonra Yugoslavya’nın dağılmaya başladığı 1989’da hapisten çıkar.1990 yılında Bosna’da İslami hareketi başlatır. Aliya İzzetbegoviç’in, kurduğu Demokratik Hareket Partisi 1991 seçimlerinde birinci olarak seçimi kazanarak cumhurbaşkanı seçilir.

             Bosna Hersek nüfusunun yüzde 40’ı Boşnaklardan oluşmaktadır. Bir köyde cami ve kilise yan yana, bulunmakta, Müslüman ve Hristiyan ile birlikte yaşamaktadır. Boşnaklar, Sırp ve Hırvatlar tarafından Osmanlıya referansla  “Türk” olarak adlandırılmıştır. Türk, Müslüman kelimesiyle aynı anlamda kullanılıyordu. Bosna Savaşı’nda Aliya İzzetbegoviç gerçekten onurlu bir mücadele verdi. İnandığı ahlaki ilkeleri savaş gibi olağanüstü bir durumda bile yaşamaya gayret etti.4 yıllık savaşta bile inandığı ahlaki değerlerden hiçbir zaman uzaklaşmamıştır. Bu anlamda Aliya İzzetbegoviç takdir edilecek birisidir. Savaş sırasında yaptığı konuşmaları, yazdığı metinleri okuduğumuz zaman; Allah’a tam güvenen bir teslimiyet söz konusudur. Kendisi de bunu “Bosna Mucizesi” diye adlandırıyor. Cephede kazanılan savaşı masa başında arzu edilen sonuç elde edilemedi.

1998 yılında tekrar cumhurbaşkanı olarak seçilen Aliya İzzetbegoviç, 2000 yılında görevinden sağlık sorunları sebebiyle istifa ederek 3 yıl hayat hikâyesini yazmıştır. Afgani, Abduh, İkbal, Akif ile devam eden İhvan Hareketi’ne eklenebilir. Aliya İzzetbegoviç’in Batı felsefesini iyi bilmesi diğerlerinden farklıdır. Bergson felsefesinin etkisi görülür. Avusturya Lisesinde okuduğu için eserlerinde Almanya’yı takip eder.

            Onun düşüncesinde özgürlük ve ahlak, insanı yücelten ve diğer varlıklardan farklı kılan temel değerlerdir. İslam düşüncesinden ve pratiğinden bağımsız değildir. İslam, bu iki değerin uyumlu birlikteliğini sağlamaktadır. Zamanla Müslüman toplumlarda İslam ile Müslümanlar arasında büyük bir mesafe oluşmuştur. Din yorumlarında, ahlakta, siyasette, ekonomide ve pek çok alanda gözlenen yozlaşmanın kaynağı da bu mesafedir. Aliya sadece Bosna Savaşı sırasında değil, hayatı boyunca İslam ile Müslümanlar arasında oluşan mesafeyi dert edinmiştir. Özellikle İslam Rönesanssı ve İslamlaşma mücadelesine düşünce adamı olarak önemli katkılar sağlamıştır.

             Komünizm ve kapitalizm problemlidir. 21 yaşında komünizmin geleceğinin olmadığını, insan tabiatın aykırı olduğunu söylemiştir. Allah’a kulluğu esas alan iyilik lehine ahlaki yükselişi sağlayan her şeydir. Çuvaldızı ilk önce kendimize batırmalıyız.2000 yılında Konya’ya gelerek kendi adına yapılan cadde ile caminin açılışını yapan Aliya İzzetbegoviç19 Ekim 2003 tarihinde vefat etti. Mütevazı bir hayat yaşayan Aliya son röportajını Gazeteci Akif Emre ile yapmıştı.

Prof.Dr. Mahmut Hakkı AKIN konuşmasının sonunda peygamberimiz Mekke’ye girdiğinde öç alma duygusu taşımadığını, Bosna’da Boşnakların Sırp ve Hırvatlarla bir arada yaşamak zorunda olduğunu, Bosna savaşının Müslümanlar arasında birliği sağladığını belirtti. Program sonunda Dernek Başkan Yardımcısı Mustafa DÜNDAR ve Prof. Dr. Mikail BAYRAM tarafından Prof. Dr. Mahmut Hakkı AKIN’a dernek plaketi takdim edildi.



HİSDER | HİKMET İLİM ve SANAT DERNEĞİ

Aksinne Mahallesi Gülen Sokak No:4/B Meram /KONYA
Genel Sekreter Muzaffer TULUKÇU : 0 (506) 510 01 60
Sekreter Hasan ÖZÜCAN : 0 (536) 360 17 63