HİSDER (Hikmet İlim ve Sanat Derneği) in Meram Uluslararası Gençlik Akademisinde 18 Şubat 2019 tarihinde düzenlediği Pazartesi toplantılarında Uluslararası Mevlâna Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden Çadlı Adam Haday Khalil ile Faslı Osman Rıdvan Kur’an-ı Kerim tilaveti yaparken Hacıveyiszade Mustafa Kurucu Hoca Efendi’nin torunu Mustafa KORUYUCU“Hâ-Mîm Sureleri” hakkında dernek üyelerine bilgi verdi.

Adam Haday Khalil’in Hucurat suresinin 12-18. ayetlerini okumasından sonra Mustafa KORUYUCU konuşmasının başında Cenab-ı Hakk’ın bizden sonra evlatlarımıza helal lokma götürmemizi istediğini, bir anne ve babanın evlatlarına bırakacağı en güzel mirasın güzel ahlak olduğunu, Allah bizi hidayete erdirerek bizi borçlandırdığını belirtti.

Kur’an-ı Kerim’de “Ha-Mim” ile başlayan 7 sure: Mümin (Gâfir), Fussilet, Zuhruf, Duhan, Câsiye, Şûra, Ahkaf sureleridir. Müslüman anını yaşayan adamdır, Müslüman’ın yarınları yoktur. Peygamberimiz “Ha-Mim” ile başlayan sureleri sürekli okumamızı istemiş:“Her şeyin bir özü vardır. Kur’an’ın özü de “Hâ-Mîm’lerdir.” Hurufu mukatta olduğu için ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Rabb’im isteseydi anlamını bize bidirirdi. Ashab-ı kehf ile ilgili sadece “Onlar Rab’lerine inanmış gençlerdi. Rabb’imiz Allah dediler ve yürüyüverdiler. Kıyama kalktılar. Biz de onların kalplerini birbirlerine kenetlenmiş tek kalp haline getirdik. Doğruyu tespit ederken hep birlikte tespit ediyorlardı.

Hucurat suresinde : “Siz Allah’a din mi öğretiyorsunuz? Allah, yerde ve göklerde ne varsa hepsini bilmektedir. Müslüman olduklarını senin başına kakıyorlar. De ki onlara; Müslüman olmanızı başımıza kakmayın, minnet etmiş gibi davranmayın. Bilakis Allah, size hidayete erdirmekle, Müslüman kimliğini taşımanıza müsaade etmekle Allah sizi borçlandırmıştır. Hayat nimetinin üzerine birde İslam nimetini koyarak Allah’a olan borçluluğunuzu artırmış oldunuz. Allah bilir, siz bilmezsiniz. En doğruyu, sizin hakkınızdaki en hayırlı olanı Allah bilir, siz bilmezsiniz.” buyrulur.

Cibril peygamberimizin meclisine gelerek :“Ey Muhammed, bana İslam hakkında bilgi ver.”dedi. Peygamberimizde :“İslam; Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğun şehadet etmen, namaz kılman, zekât vermen, Ramazan orucu tutman, gücün yettiği takdirde Beytullah’a gidip haccetmendir.” Cibril: “Bana iman hakkında bilgi ver?” sorusuna   “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe inanmandır. Kadere yani hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmandır.” şeklinde cevap verir. “İhsan nedir?” sorusuna : “İhsan, Allah’ı sanki gözlerinle görüyormuşsun gibi Allah’a ibadet etmendir. Sen onu görmesen de muhakkak ki o seni görüyor.”  “Kıyamet ne zaman kopacak? “ sorusuna ise : “Kıyamet hakkında kendisinden sorulan, sorandan daha fazla bir şey bilmiyor!” karşılığını verdi. Hz. Peygamber : “Ey Ömer, sual soran bu zatın kim olduğunu biliyor musun?” dediğinde Hz. Ömer. B “Allah ve Rasulü daha iyi bilir.” dedi. Buyurdular ki: “Bu Cebrail Aleyhisselam’dı. Size dininizi öğretmeye gelmişti.”

Cenab-ı Hakk bilmemiz gerekenleri Kur’an, sünnet ve icma ile bildirmiştir. Kur’an-ı Kerim’in mübîn (apaçık) bir kitaptır. Öyle şifreleme durumu yoktur. Ayetleri tartışmaya girenler Allah’a isyan eden kâfirlerdir. Yeryüzünde çoğunluğa uyarsan sapıtırsın. Onların galip olması seni korkutmasın. Allah bir benzeri olmayandır. O işiten ve görendir. Kulun Allah’a, Allah’ın da kula benzetilmesi Hıristiyanlık ile Yahudilik’te görülür. Hayatın merkezinde Allah vardır. Bu sebeple hayatımızın merkezine Allah’ı koymalıyız. Hayatın merkezine Allah’ı koymak İslam’dır. Hayatın merkezine çoğunluğu koymak; bu cumhuriyettir. Hayatın merkezine kavimleri koymak da nasyonalizmdir.

Fussilet suresinde Kur’an’ın, rahman ve rahîm olan Allah’ın katından indirilmiş bir kitap olduğunu belirtilir. Bilmek isteyenler için ayetleri apaçık hale getirilmiş Arapça okunan bir kitaptır. Müjdeleyici ve uyarıcı olarak indirilmiştir ama çokları yüz çevirdi, artık onu işitmezler. Bu surede, Mü’min suresinde olduğu gibi imani konuları işlenmiş, putperestlerinin İslam karşısındaki inkârcı tutumları, bu davranışlarıyla nasıl bir akıbeti hak ettikleri üzerinde durulmuştur. Biz sadece ondan bağışlanma dileriz.

Zuhruf suresinde vahyin getirdiği hakikatler ile insanların bu hakikatlere ters düşecek şekilde sırf geçici dünya menfaatlerine bağlanarak sergiledikleri çelişki vurgulanır.”Aydınlatan kitaba yemin olsun ki, anlayıp düşünesiniz diye onu Arapça Kur’an yaptık. Kuşkusuz o, katımızdaki ana kitaptadır; çok yücedir, hikmetle doludur.”  Batıla karşı çıkan ve Hakkı üstün tutan İbrahim, Musa ve İsa peygamberlerden söz edilir. Kur’an apaçık bir kitaptır. Bunda batıni bir mana yoktur.

Duhan suresinde Kur’an’ın indirilişi, müşriklerin ona karşı tutumu, firavun ve halkının başlarına gelenler, müşriklerin peygamberimizi yalanlaması ele alınır. “Aydınlatan kitaba yemin olsun! Biz onu mübarek bir gecede indirdik; biz daima uyarmaktayız. O gecede bizim katımızdan bir emirle hüküm ve hikmet konusu olan bütün işler ayrılır. O her şeyi işitmekte ve bilmektedir.”

Câsiye suresi ; Kur’an’ın Allah katından geldiği.Allah’ın varlık, birlik, kudret ve hikmetine delil olduğu, birçok nimetin Allah tarafından insanların istifadesine sunulduğu üzerinde durulur.Göklerde ve yerde inananlar için önemli işaretler vardır.Sizin yaratılışınızda ve yeryüzüne yaydığı canlılarda bilenler için deliller mevcuttur.Ahkâf suresinde ise :Kur’an-ı Kerîm’e dikkat çekilerek  Allah’ın vahyettiği  açık bir ifadeyle açıklanır.Daha önce gelen peygamberlere karşı da aynı tavırların sergilendiği üzerinde durulur.Kitabın indirilişi, sonsuz güç ve hikmet sahibi Allah’tandır.

Şura suresi,Allah sana ve senden öncekilere işte böyle vahiy gönderdiğini belirtir. Göklerde ve yerde ne varsa hep onundur, şanı yücedir.Allah dileseydi onları tek bir ümmet yapardı, fakat o kimi dilerse onu rahmetine kavuşturur. Ayrılığa düştüğümüz bütün konularda hüküm Allah’a aittir. Hristiyanlar Hz. İsa’yı Allah gibi yücelttiler. Yahudiler de “Allah cimridir.” dediler. Onun eliaçıktır. Biz dünyaya kul olmaya geldik.
Müslüman dünyada bir gurbetçi gibidir, Allah’a teslimiyet ile kulluğu yarınlara bırakılamaz.

Mustafa KORUYUCU konuşmasının sonunda Allah yegâne şeriat koyucu olduğunu, Allah’tan başkalarının şeriat koyamayacağını, hayatımızda Kuran ve sünnet üzerinde kalmamız gerektiğini belirtti. Osman Rıdvan’ın Haşr suresi 18-24. ayetlerini okuması ile program sona erdi. Program sonunda Abdurrahman ÖZDİL ve Salim GÜRBÜZ tarafından Osman Rıdvan’a, Selman DOLU tarafından Adam Haday Khalil’e dernek plaketleri, Dernek Başkan Yardımcısı Mustafa DÜNDAR ve Dr. Öğretim Üyesi Mustafa GÜÇLÜ tarafından Mustafa KORUYUCU’ya, hediye takdimi yapıldı.



HİSDER | HİKMET İLİM ve SANAT DERNEĞİ

Aksinne Mahallesi Gülen Sokak No:4/B Meram /KONYA
Genel Sekreter Muzaffer TULUKÇU : 0 (506) 510 01 60
Sekreter Hasan ÖZÜCAN : 0 (536) 360 17 63