Hikmet İlim ve Sanat Derneğinin ( HİS-DER ) geleneksel Pazartesi sohbetlerinin bu haftaki konuğu, Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa GÜÇLÜ idi. Dr. Mustafa Güçlü ölümünün 137. yıldönümünde Sultan Abdülaziz dönemini anlattı.

   Konuşmasında Mustafa Güçlü; Sultan Abdülaziz’in babası Sultan İkinci Mahmut, annesi Pertevniyal Valide Sultan olduğunu, ağabeyi Sultan Birinci Abdülmecit'in vefatı üzerine 25 Haziran 1861 günü tahta çıktığını, tahta çıktığında 31 yaşında olduğunu söyledi. Sultan Abdülaziz 32. Osmanlı padişahı ve 111. İslam halifesi olduğunu hatırlattı.

   Sultan Abdülaziz’in babası öldüğü zaman dokuz yaşlarında olduğu, ağabeyi Sultan Birinci Abdülmecit, onun eğitimine gerektiği önemi verdiğini belirtildi. Sultan Abdülaziz’in çok iyi Fransızca konuştuğu, şiire ve müziğe ilgisi olduğu belirtildi. Resim yapma kabiliyeti de çok üstün olan Sultan Birinci Abdülaziz, Osmanlı donanmasına ısmarlayacağı gemilerin planını bizzat kendisinin çizdiğini söyledi. Osmanlı Donanması’nın modernize edilmesinde büyük katkıları olduğunu söyledi. Bu dönemle Avrupa devletlerinden alınan kredilerin çoğu donanmanın modernize edilmesine harcandığı söylendi. Türk donanmasını İngiltere ve Fransa'dan sonra dünyanın üçüncü büyük donanması haline getirdiğini söyledi.

   Dr. Mustafa Güçlü Sultan Abdülaziz’in iyi bir sporcu olduğunu ok atmayı, ata binmeyi, avlanmayı ve özellikle güreşmeyi çok sevdiğini güçlü, kuvvetli ve pehlivan yapılı olduğunu söyledi. Ayrıca en iyi pehlivanlarla güreşip, sırtlarını yere getirdiğini belirtti.

   Dr. Mustafa Güçlü; Sultan Abdülaziz hükümdarlığı süresince sık sık ülke içi ve ülke dışı temaslarda bulunduğunu söyledi. Yavuz Sultan Selim'den sonra Mısır'ı ziyaret eden ilk ve tek Osmanlı Padişahının Abdülaziz olduğunu belirtti. 1863 tarihinde deniz yolundan İstanbul'dan yanında yeğenleri Şehzade Murat, Şehzade Abdülhamit ve Şehzade Mehmet Reşat da bulunduğu kalabalık bir heyetle Mısır’a hareket ettiğini belirten Mustafa Güçlü, Mısır'da halk padişaha sevgi gösterilerinde bulunduğunu söyledi.

   Sultan Abdülaziz’in seferler dışında ülke dışına çıkıp, Avrupa Başkentlerini ziyaret eden ilk padişah olduğunu söyledi. Sultan Abdülaziz'in 21 Haziran 1867 günü İstanbul'dan hareketinden, 7 Ağustos 1867 günü İstanbul'a dönüşüne kadar bir ay on altı gün süren Avrupa seyahati çıktığını ve bu seyahatlere de yanında yeğenleri Şehzade Murat, Şehzade Abdülhamit ve Şehzade Mehmet Reşat’ı da götürdüğünü söyledi. Avrupa seyahatinde İngiltere, Belçika, Almanya, Avusturya-Macaristan ‘ı ziyaret ettiğini belirtti.

   Dr. Mustafa Güçlü konuşmasına, Sultan Abdülaziz tahta çıktığında Osmanlı Devleti’nin dış borçlarla mücadele ettiğini ve borçlarını ödeyemeyecek duruma geldiği, özellikle bu durumdan İngilizlerin rahatsızlık duyduğunu söyledi.

   Dr. Mustafa Güçlü; 30 Mayıs 1876 tarihinde hal’ edildiğini söyledi. Sultan Abdülaziz, görevden aldığı Hüseyin Avni Paşa’nın adamları tarafından Topkapı Sarayı’na baskın düzenlendiğini bu baskında odasında bilekleri kesilen Sultan Abdülaziz’in saatlerce odasından çıkartılmadığı kan kaybından ölmesi için hastane yerine karakola nakledildiğini söyledi. Aşırı kan kaybeden Abdülaziz’in Dolmabahçe Sarayı’na nakledildiğini burada büyük sıkıntılar çeken ve kendisine bakım yapılmayan Sultan Abdülaziz, yeni Padişah’a kendisinin Çırağan Sarayı’na naklini istediğini belirten bir mektup kaleme aldığını belirtti. Bunun üzerine Çırağan Sarayı’nın üst tarafında bulunan Feriye Sarayı’na getirildiğini söyledi. 

 

   Dr. Mustafa Güçlü; 4 Haziran 1876 sabahı haremdeki kadınların çığlıklarıyla Abdülaziz’in vefat ettiğinin öğrenildiğini söyledi. Serasker Hüseyin Avni Paşa, olayı intihar gibi göstermek için hizmetkârlarına, “Sultan Abdülaziz’in sabahleyin validesini ve cariyeleri yanından kovarak oda kapısını kapattığını,  makas ile bileklerini kestiğini ve içeriye girildiğinde hayatını kurtarmanın mümkün olmadığını” söylettirdiğini belirtti. Sultan Abdülaziz’in ölümü üzerine saray doktorlarının olayın intihar olduğu yönünde rapor vermemeleri üzerine, kendi doktorlarına doğru dürüst muayene bile ettirmeden tutulan ölüm raporunda, son zamanlarda aklî dengesini bozduğu ve neticede intihar ettiği yazılarak olay kamuoyuna böylece duyurulduğunu söyledi.

   Koskoca Osmanlı Padişahının bu şekilde ölümü üzerine her çeşit soruşturma ve tıbbî incelemenin yapılması gerekirken, yapılmadığı sadece alel-acele sahte ölüm raporu hazırlandığını söyledi. Hüseyin Avni Paşa, muayene taleplerini şiddetle reddettiğini belirtti.

   Dr. Mustafa Güçlü: olaylar sırasında Sultan Abdülaziz’in sarayının yağmaladığını, Valide Sultan’ın kulağındaki altın küpenin bile çekip alacak kadar alçaldığını ve olayı bilen yakınları, olaydan sonra zulme ve baskıya maruz bırakıldığını söyledi.

   Kısaca, İngilizlerin kuklası olan Mithat Paşa, Hüseyin Avni Paşa ve benzeri kişiler, kendi gayr-i meşru emellerine ters gördükleri Abdülaziz’i, İngilizlerin tahrikiyle şehit ettiklerini söyledi.

   Dr. Mustafa Güçlü: Sultan Abdülaziz’in yaklaşık 15 yıl tahtta kaldığını bu dönemde Abdülmecit döneminde başlayan yenilik hareketleri sürdürüldüğünü söyledi. Sultan Abdülaziz’in yaptığı bazı yeniliklerin;

  • Yeni asker üniformaları hazırlandı.
  • İlk kez posta pulu kullanıldı.
  • Sahillere deniz fenerleri inşa edildi.
  • Osmanlı Bankası açıldı.
  • Bugünkü Sayıştay ve Danıştay seviyesinde kurumlar oluşturuldu.
  • Lise ve sanayi okulları açıldı.
  • Orman madencilik ve tıp okulları açıldı.
  • İtfaiye teşkilâtı’nın kurulması olduğunu söyledi.



HİSDER | HİKMET İLİM ve SANAT DERNEĞİ

Aksinne Mahallesi Gülen Sokak No:4/B Meram /KONYA
Genel Sekreter Muzaffer TULUKÇU : 0 (506) 510 01 60
Sekreter Hasan ÖZÜCAN : 0 (536) 360 17 63