HİS-DER Pazartesi akşamları sohbetleri, 03 Haziran 2013 tarihinde Dr. Mustafa Güçlünün evinde yapıldı. Toplantıya konuşmacı olarak Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. CANER ARABACI katıldı. Doç. Dr. Caner Arabacı İstanbul’un Fethiyle ilgili bir konuşma yaptı.

İstanbul’un 560 yıl önce Osmanlı Ordusu tarafından fethedilerek İslamiyet’in Batı’ya ilerleyişinde büyük bir adım atıldığını belirten Arabacı,  bazı çevrelerin İstanbul’un fethini itibarsızlaştırmaya ve basitleştirmeye çalıştığını söyledi.

Arabacı,” İstanbul'un kahramanca fethedildiğini ancak bu fethin kimi çevreler tarafından basitleştirilmeye çalışıldığını söyleyerek buna örnek olarak, Ulubatlı Hasan diye birinin olmadığını söylemektedirler. İstanbul’un fethinde  Ulubatlı Hasan’ın bir sembol olduğunu dolayısıyla Ulubatlı Hasan’ın bir tane değil binlerce  Ulubatlı Hasanların olduğunu söyledi. Sonuç olarak birisi o burca çıkıp o sancağı asmadı mı? Asmaya gönüllü binlerce fedaimiz yok muydu? Böyle saçma tartışmalarla Fetih gölgelendirilmeye çalışılıyor." dedi.

Doç. Dr. Caner Arabacı konuşmasında İstanbul’un fethinin devlet millet kaynaşmasının en büyük örneği olduğunu da söyledi. Seyfiye, kalemiye ve ilmiye erbabının da ararlındaki birliktelik fethin gerçekleşmesinde önemli bir rol oynadığına dikkat çekti.

Doç. Dr. Caner Arabacı, İstanbul Fethi'nin bir ruha sahip olduğunu belirterek, "Bu ruh geçmişten günümüze dek süre gelmiş ve sonsuza kadar da sürecek olan manevi bir ruhtur. Zamanın ve mekânın önemini yitirmesine sebep olmuş, bin yılları kısaltan bir ruhtur. Bu ruhu bugün içimizde hissetmeliyiz ki torunlarımıza da hissettirebilelim." şeklinde konuştu. Hoşgörüyü ve sevgiyi hedef alan bir din kültüründen geldiğimizi söyleyen Arabacı, "Bunun farkında olarak ve bunu koruyarak geleceğimizi planlamalı, İstanbul'un Fethi'ne gerekenden daha fazla önem vermeliyiz. Çünkü İstanbul sıradan bir şehir değil." şeklinde konuştu.