HİSDER (Hikmet İlim ve Sanat Derneği) in Meram Uluslararası Gençlik Akademisinde 21 Ekim 2019 tarihinde düzenlediği Pazartesi toplantılarında Meram Anadolu Lisesi Mehmet Emin KARATAŞ Kur’an-ı Kerim tilaveti yaparken EğitimciAbdullah TURHAN “Kâinata Geliş Gayemiz” hakkında dernek üyelerine bilgi verdi.

Mehmet Emin KARATAŞ ‘ın Rahman suresinin 1-21. ayetlerinin okumasından sonra Abdullah TURHAN Furkan suresini 59. ayetinden itibaren tefsir etti. Abdullah TURHAN konuşmasının başında peygamberimizin zihinlere hitap ettiğini, Allah’ın kitabını anlamamız gerektiğini, meleklerin indiği bir meclis olması temennisini belirtti. Kur’an meclisleri peygamberimiz tarafından “Meleklerin rahmet kanatlarıyla indikleri” bir meclis olarak müjdelenir ve o meclistekilerin kalplerine bir huzur verir.

Celal ÖKTEN 67 yaşından sonra yaptığı mücadeleler sonrasında İmam Hatip Okulları siyasi iradenin desteği ile okullar açılmıştır. Tevfik İleri Rahman suresi okunduğunda gözyaşlarını tutamıyor. Tevfik İleri’nin yakın arkadaşı Aziz Bey Yassıada Mahkemeleri’nde yargılanırken huşu içinde namaz kılmayı ondan öğrendiği söyler. Kur’an-ı Kerim açıklamalarında Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirini esas alacağız.

Gökleri, yeri ve bu ikisi arasında bulunanları altı gündeyaratan odur. O rahmandır. Her şeyi bilendir. Kâinat yaratıldıktan sonra her zerresine Allah karışır. Onlara, \"Rahmana secde edin\" denildiğinde, \"Rahman da neymiş! Biz, senin istediğin şeye secde eder miyiz?\" derler ve bu istek onların haktan daha da uzaklaştırır. Aşık olmak değil aşık kalmak önemlidir. Tevfik İleri eşi Vasfiye’ye yazdığı mektuplarda sevgisini sürekli dile getirir. Her gün mektuplaşırlar, ancak mektuplar gecikmeli ellerine geçer.

O iyi kullar, harcama yaptıkları zaman ne saçıp savururlar ne de cimrilik ederler; harcamaları bu ikisi arasında makul bir dengeye göre olur.Onlar, Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapmazlar; haksız yere, Allah’ın dokunulmaz kıldığı insan hayatına kıymazlar, zina etmezler. Zira bunları işleyen kimse cezasını bulacaktır. Kıyamet gününde ona azabı kat kat verilecek ve alçaltılmış olarak o azap içinde ebedî kalacaktır.

Rahman ismi cahiliye müşrikleri tarafından çok kullanılan bir esma değil. Allah diyorlardı ama Rahmân ismini pek kullanmıyorlardı. \"Rahman\'a secde edin.\" sözü, Mekkeli müşriklerin nefret ve kinini artırdığını ve peygamberimize; “Tamam Rahman’a secde edelim de sen dedin diye mi yapacağız? Senin dediğini mi tutacağız? Sen diyorsan yapmıyorum.” Şu inada bakar mısınız? Mekke müşrik kafasına göre bir adamın sosyal statü itibariyle köle birisiyle aynı yemek sofrasına oturması düşünülemez. Bu mümkün değildir. Bu durum ancak onların nefret, kin ve gayzını artırdı. Efendimiz burada ne yapıyor? Hayırlı bir şey söylüyor. Hakkı ve sabrı tavsiye ediyor. Bunu günümüzde kim yapacak? Gönlümüz iyiliği emretmeğe ve kötülükten sakındırmaya açık mı? Bunu sorgulamamız lazım.

Gökte yıldız kümeleri oluşturan, yine orada bir ışık kaynağı ve aydınlatan bir ay yaratan Allah mübarektir, cömerttir. Rahmanın has kulları yeryüzünde vakarla yürüyen, cahiller onlara laf attığı zaman, \"selam\" deyip geçen kullardır. Gecelerini Rab’lerine secde ederek, huzurunda durarak geçirirler. Tebareke ile sübhaneke kelimeleri arasında bir ilişki vardır. Birisi hayır, diğeri kutsiyeti ifade eder. Bereketin kaynağı Allah’tır. Çünkü O kudsi, ulvi ve yücedir. O yüce olan Allah yerleri ve gökleri yaratmakla kalmadı, göklerdeki yıldızların her birine burçlar, işte o takımadalarının yer alacağı yerleri de belirledi. Göklerdeki yıldızların eskiden görünürken modern şehir hayatının içinde olan insanlar kümelerini göremiyorlar. Çölde gökyüzüne baktığınızda yıldızları görebilirsiniz. Görmenize mani olacak ışık kümeleri yok.  Etrafınız bina denilen modern canavarlarla işgal edilmemiştir. Günümüzde başımızı kaldırdığımızda sema ile bağlantımız kesildi. Sema ile bağlantısı kesilen insanların kudsiyetle bağlantıları devam edemez.

Ey Rabb’imiz\" derler; \"Bizi cehennem azabından uzak tut; çünkü onun azabı bitip tükenme bilmez. Cehennemne kötü bir yerleşme ve kalma yeridir! Düşünüp ibret almak ve şükretmek isteyenler için gece ile gündüzü birbiri ardına getiren de odur. Cehennemle ilgili on tabir vardır. Mahir İz medreseye gittiğinde önüne bakarak parmaklarını ucuna basarak yürürmüş. Yürürken vakar ve tevazuyu elden bırakmamalıyız. Müşrikler “cömert” insanlardı. Elinde avucunda ne varsa verirlerdi. Başkaları “cömert” desinler diye davranırlardı. Peygamberimiz Hz. Ebubekir hariç aile bireylerinin başkalarına muhtaç olacak şekilde bağış yapmalarına karşı çıkmıştır.

Bizim gönlümüzün ve gözümüzün semayla bağlantısını kesen modern mimari, her tarafı işgal etti. Bizim gönlümüzün ve gözümüzün semayla bağlantısını kesen modern mimari, her tarafı işgal ettiyse ve hatta Kâbe-i Muazzaman’ın yanından Allah’ın semasını seyretmek için başınızı kaldırdığınızda bir heyulâ gibi gözünüzün üzerinde duran Zemzem Towers”ın gölgesinde kalan haccın,  umrenin manevi atmosferi kalmıyor. Şeker Furuş Mahallesi’ne, o türbe ve mezarlığın olduğu civara ne oldu? Bunları Vehhabiler, Selefiler yapmadı. Yahya Kemal’in ifadesiyle “Aziz İstanbul” şimdi ne halde bulunuyor. Kâinatla irtibatımız zikir ve şükürle bağlantılı olmalıdır. RahmetliTurgut Cansever de şehirlerin bir ruhu olduğunu belirtir.

Hz. Hatice’nin evinin bulunduğu yeri umumi tuvalet hane, Hz. Ebubekir’in evinin bulunduğu yeri de Zemzem Towers yapıp Yahudi sermayesine peşkeş çeken zihniyete bizim cevabımız olmalıydı. Bu şehirler Müslüman şehri mi,bu binaların Müslüman binası mı, bu sokakların Müslüman sokağı mı olup olmadığını sormamız gerekir.

Abdullah TURHAN, konuşmasının sonunda ihlâsı kalbimizden eksik etmeyerek, erdemli insanlardan yararlanarak ahlaki yönden kendimiz geliştirmemiz gerektiğini belirtti. Sohbet, Mehmet Emin KARATAŞ’ın segâh makamında okuduğu akşam ezanı ve  “Bu cismim âteş-i aşkınla yansın yâ Resûlallah” kasidesini okumasıyla sona erdi. Program sonunda Dernek Başkanı Prof. Dr. Önder KUTLU tarafından Mehmet Emin KARATAŞ’a, Aydınlar Ocağı Başkanı Dr.Öğretim Üyesi Mustafa GÜÇLÜ ve Dr. Gökhan DARILMAZ tarafından Abdullah TURHAN’a dernek plaketleri takdim edildi



HİSDER | HİKMET İLİM ve SANAT DERNEĞİ

Aksinne Mahallesi Gülen Sokak No:4/B Meram /KONYA
Genel Sekreter Muzaffer TULUKÇU : 0 (506) 510 01 60
Sekreter Hasan ÖZÜCAN : 0 (536) 360 17 63